Birleşik Krallık Dışişleri, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi'nde (FCDO) düzenlenen Birleşik Krallık'ın Afrika Yaklaşımı lansmanında konuşan Kalkınma ve Afrika Bakanı Baroness Chapman, Afrika ülkeleriyle yeni bir ortaklık dönemi başlattıklarını açıkladı.

Yeni Bir Ortaklık Dönemi

Baroness Chapman, hükümetin geçen yıl göreve gelmesiyle Afrika ülkeleriyle yeni bir ilişki türü kurmanın uzun zamandır gecikmiş bir adım olduğunu belirtti. Miras aldıkları yaklaşımın geçmişi yansıttığını, geleceğe uygun olmadığını ifade eden Chapman, artık Afrika için değil, Afrika ile birlikte adım atılması gerektiğini vurguladı.

Dinleme Egzersizi ve Ortak Mesaj

Lord Collins'in başlattığı beş aylık dinleme egzersizinde, hükümetler, sivil toplum, diaspora toplulukları, iş dünyası ve üniversitelerden görüş alındığı kaydedildi. 600'den fazla kuruluştan alınan girdilerde, Afrika ülkeleri ve vatandaşlarının, insanların hayatlarında gerçek değişim sağlayan saygılı, uzun vadeli ilişkiler istediği ortak mesajının yankılandığı aktarıldı.

Yedi İlke Üzerine Kurulu Modernize Edilmiş Yaklaşım

Chapman, Afrika liderliği, fikirleri ve enerjisiyle şekillenen, Birleşik Krallık'ın güçlü yönleriyle birleştirilen yedi ilke üzerine kurulu modernize edilmiş bir yaklaşımı açıkladı:

1. Bağışçıdan Yatırımcıya Geçiş: Yatırım ve ticareti serbestleştirmek, kaliteli işler, ekonomik fırsatlar ve refah yaratmak için Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Bölgesi'ni desteklemek ve Birleşik Krallık-Afrika ticaretini güçlendirmek hedefleniyor. Kenya, Nijerya, Fas ve Güney Afrika ile yapılan anlaşmalar büyümenin ortaklığın merkezinde olacağını gösteriyor.

2. Göç Yönetimi: Göçün adil, yönetilen ve kontrollü olması gerektiği, ancak yasa dışı göçün bunu baltaladığı belirtildi. Yasa dışı göçün itici sebeplerini ele almak, daha güçlü sınır güvenliğini desteklemek, insani yardım sağlamak ve suç şebekelerini bozmak için ortaklarla çalışılacağı duyuruldu. Ayrıca, vize sisteminin iyileştirilmesi için Afrika işletmeleriyle işbirliği yapılacağı ifade edildi.

3. İklim, Doğa ve Temiz Enerji: Afrika'nın en düşük modern enerji erişimine sahip olmasına ve en az emisyona katkıda bulunmasına rağmen en büyük iklim risklerini üstlenmesinin adaletsiz olduğu vurgulandı. Yenilenebilir enerjilere yatırım, biyoçeşitliliğin korunması, sürdürülebilir tarım ve iklim finansmanının ihtiyacı olanlara ulaşması için çalışılacağı açıklandı. Mission 300 girişimi ve Kongo Havzası'ndaki orman karbon depolarının korunması örnek gösterildi.

4. Barış ve Güvenlik İşbirliği: Barış ve güvenliğin refahın temeli olduğu belirtilerek, Afrika Birliği ve diğer ortaklarla, Afrika'nın "silahı susturma" çabalarını desteklemek ve çatışma sonrası iyileşmeyi teşvik etmek için çalışılacağı ifade edildi. Sudan'daki savaşın durdurulması, ateşkese yönelik çabalar ve insani yardım sağlanması için acil çalışmalar yürütüleceği duyuruldu.

5. İnsan Sermayesi ve Sistemlerin Güçlendirilmesi: Sürdürülebilir, kapsayıcı büyümenin motoru olan insan sermayesini inşa etmek için sağlık, beslenme, eğitim ve sosyal koruma sistemlerinin iyileştirileceği, aşı üretimi, hastalık önleme ve cinsel sağlık haklarına yatırım yapılacağı açıklandı. Birleşik Krallık'ın Küresel Fon'a 850 milyon sterlin taahhüdü örnek gösterildi.

6. Küresel Karar Almada Afrika'nın Sesi: Afrika'nın küresel forumlarda daha adil temsil edilmesi için çağrıları yükseltmek ve birlikte çalışmak hedefleniyor. IMF'de Sahra Altı Afrika için üçüncü bir sandalye kurulması, Dünya Bankası'nda düşük gelirli ülkelerin daha fazla oy gücüne sahip olması ve Borçlular Platformu'nun kurulması için çalışılacağı belirtildi.

7. Yenilik ve Kültür Ortaklıkları: Yapay zeka ve dijital becerilerden müzik, spor ve tasarıma kadar bilim, teknoloji ve yaratıcı endüstrilerde bağları derinleştirmek için potansiyel olduğu vurgulandı. Birleşik Krallık-Güney Afrika Yapay Zeka Politikası Eğitim Programı ve Imperial College London'ın Gana'daki merkezi örnek gösterildi.

Gelecek Adımlar ve Taahhüt

Baroness Chapman, bu yaklaşımın Birleşik Krallık'ın 2027'deki G20 Başkanlığı'na taşınacağını belirterek, Birleşik Krallık bakanlarının kıtada bu ilkeleri savunacağını ve Yüksek Komiserlikler ile Büyükelçiliklerin bunları özümsemekte ön safta olacağını ifade etti. Ortak çıkarlar ve daha iyi bir gelecek için birlikte çalışılacağını vurguladı.